Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
80'lerin kültürel iklimini belirleyen yalnızca kitle kültürü değildi. Daha çok "taşra" olarak adlandırılabilecek bir yaşantının, bugüne kadar modern kültürel kimlikler içinde ancak bastırılarak varolabilmiş, kendini onlara tabi kılmış yaşantıların geri dönüşüydü. Bunun birçok düzeyinden söz edilebilir: Örneğin, edebiyatın ana akımının dışından gelen, kendisini bir yazar olarak değil de bastırılmış bir yaşantının sözcüsü olarak görmeyi tercih eden Latife Tekin'in ya da Metin Kaçan'ın popülerliğini yalnızca edebiyat içi bir yenilikle açıklamak mümkün mü? Ya da 80'lerde, gene edebiyatın ana akımı dışında bir "hapishane edebiyatı"nın ortaya çıkmasında, ne edebiyatın ne de siyasi dilin içeremediği bir mahrumiyetin kendi adına konuşma isteğini görmemek mümkün mü? 80'lerde basının azınlıklara -Çerkeslere, Çingenelere, Alevilere- gösterdiği ilgi yalnızca basının yeni, keşfedilmemiş alanlar arayışına bağlanabilir mi? Ya da İbrahim Tatlıses'in sesi, örneğin Orhan Gencebay’da olmayan neyi içeriyordu ki, kendisini 80'lerin sesi kılabildi?
Sayfa 103 - Metis Yayıncılık
Milan Kundera'nın 80'lerde edebiyat dünyasında fırtınalar estiren Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği romanında hiç unutamadığım bir cümle vardır. Birlikte çok badirelerden geçmiş, aşklarının gücüyle her türlü güçlüğe, baskıya dayanmış çift, ölmekte olan köpeklerinin başında yas tutarken, "İkisi de kendi köpeklerine sarılıp ağladılar," diye yazar Kundera. Aslında köpek tektir.
Sayfa 278Kitabı okudu
Reklam
Atsız'ı kaybedeli 45 yıl oldu. Bir fikir, ülkü ve bilim adamının, bir sanatçının ölümünden 45 yıl sonra da yaşaması önemli bir olaydır. Atsız'ın eserleri, yaşadığı döneme göre bugün çok daha fazla okunuyor. Onun birkaç kitabının 04.12.2020 tarihi itibarıyla, kitapyurdu.com'daki satış ve yorum sayılarına bakarak ne kadar çok
SAAT 9'U 5 GEÇE...
Öylesine bir aşk ki bu kendi hayatından,aşklarından kim bilir belki de ne hayallerinden vazgeçti çok sevdiği ulusu, insanları için . Eğer bir asker olmasaydı Atatürk'ün çok iyi bir yazar veya matematikçi ve pek tabii ki bir düşünür olacağına inanıyorum.
Sayfa 268Kitabı okudu
Ahmet ve Mali Sıkıntılar En ciddi sorunu maliyede yaşıyordu. İlk yirmi yıldaki siyasetinin bü­yük masrafları olmuştu. Başlattığı inşaat işleri, Şanğ-tu ve Ta-tu baş­kentlerinin yapılması büyük masraflar çıkarmıştı. Sanatı desteklemesi, şenlikler, şölenler ve avlar gibi savurgan eğlenceler düzenlemesi, sarayın ve ülkenin gelirinin giderek daha
İsa Çarmıhta Mı Öldü?
Bu, klasik bir "kilitli kapı" sırrıdır. Bir adam ölüme mahkum edilmiştir: Çarmıha gerilmiş, sonra kesinlikle ölmesi için göğsüne bir mızrak saplanmıştır. Bazı anlatılanlara bakılırsa, deneyimli lejyon kolcularının gözetiminde, cesedi bir mezara gömülmüştür. Ama iki gün sonra mezar boştu. Durumu iyice gizemli kılan, adamı iyi tanıyan